Paris'deki ikinci sabahımız... Kahvaltıyı otelde etmeyeceğiz ve bugün hedef Paris'in şu pek meşhur bitpazarına gitmek... Serin bir pazar sabahı...
Kafamı kaldırıp şöyle bir gökyüzüne bakıyorum.
Hayır, güneş ortalıklarda yok.
Nankörlük etmeyeceğim ve noluyo bu havaya diye söylenmeyeceğim. Dedim ya, Paristeyim... Ne çıkarsa bahtıma artık!
Dün akşamdan sabah kahvaltısı için Subway'i gözümüze kestirmiştik. Kahvaltımızı eder, birer çay içer, oradan da Clignancourt'a yollanırız diye düşündük. Koca kişisi sandviçlerimizi yedikten sonra, bu kadar güzel baget ekmeği olan bir ülkede bir daha Subway'de kahvaltı etmeyeceğini beyan ediyor. Böylece hem kahvaltımızı etmiş, hem de sonraki günlerde yapacağımız aktivitelerle ilgili anlamlı bir karar almış bulunmaktayız! :)))
Metro ile bulunduğumuz yerden Porte de Clignancourt'a ulaşmak zor olmayacak çünkü sadece birkaç metro istasyonu uzaklıktayız. Uzun yıllar Paris'te yaşamış olan bir arkadaşım gelmeden önce eğer Clignancourt'a gideceksek sırt çantamızı arkamızda değil, önümüzde taşımamızı salık verdiğinden çantamız önümüzde... Bu arada sakın orada kimseye bulaşmayın diye de tembihliyiz. Porte de Clignancourt'a gidene kadar anlam veremediğimiz bu öğüt metro istasyonunda indiğimizde gördüğümüz birbirini kovalayan zenci gruplar ve karaborsa satıcıları ile bir anlam kazanıyor.
Burası büyük bir bölge, ucuz kıyafetler satan bir pazardan geçtikten sonra levhaları takip ederek antika eşyaların satıldığı bölgeye ulaşmış bulunuyoruz. Sokakların arasında gezinmeye başlıyoruz. Çok keyifli ve eğlenceli bir gezi ama bizim açımızdan çok küçük anı parçaları dışında bir şey almak çok zor. Bu tip seyahatlerde bir şey almayı düşünüyorsanız da Euro'yu Türk Lirasına çevirdiğinizde umutsuzluğa kapılıyorsunuz. Bence bir şeyi çok beğeniyorsanız, o şeyi bulunduğunuz ülkenin para biriminde değerlendireceksiniz.

Biz Porte de Clignancourt'ta tahmini 2 saat falan harcadık. Burada gezinip izin verilenler ölçüsünde fotoğraf çektikten sonra, pazarın tam karşısında bulunan koltuk ve sandalyelerin satıldığı bir pazara, oradan da çok miktarda eski kitap, kartpostal, gravür ve film afişlerinin satıldığı başka bir pazarda mutlu mutlu gezinip St.Michel'e doğru yollandık.Etiketler: Paris bit pazarları, paris gezi notları, paris gezi rehberi, Paris Gezi Yazıları, Porte de Clignancourt