Hadi size Miami'de nereleri gezdiğimi ve gezdiğim yerler hakkında ne düşündüğümü anlatayım. Çok beklettim zaten!
 |
Bu fotoğrafı daha önceden de koymuş olabilirim ama yapacak bir şey yok! Ben bu fotoyu, sabahın erken saatinde otelin terasında oturup kahvemi içtiğimi, günlüğüme yazdığımı unutamıyorum. Mutluluğun tarifi bu olsa gerek! Size de bu fotoğraf Amerikan filmlerinden tanıdık bir sahne gibi gelmiyor mu?
Miami'yi değilse de, o terası, o terasın hemen önünde rüzgârla birlikte sallanıp duran dört palmiyeyi çok özledim. Bir de otelin nefis kahvesini :) |
 |
Bu fotoğraf aynı sessiz sabahtan. Bizimkiler daha kalmamış, yatağın keyfini yaşıyorlar. Ben de kahvenin ve sessizliğin. Tek başıma eğlenip duruyorum. |
Art Deco District:
1900'lerden sonra yapılmış, okyanusa cepheli alçak katlı binaların olduğu bölgeye verilmiş ad. Art Deco stilinde inşa edilmiş binalardan oluştuğu için bu ismi almış. Binaların alt katlarında restoranlar, barlar ve kafeler var. Burası Miami'nin en turistik bölgelerinden biri. Fiyatlar diğer yerlere göre daha pahalı olmakla beraber, yemekler ve servis vasat. Garsonların sizi oturmanız için ikna etme çalışmaları bana İstanbul'un turistik bölgelerini hatırlattı.
İlk gecenin yorgunluğuyla otelin civarından çok uzaklaşmamak adına burada yemek yemiş olsak da, gideceklere yemek yemelerini tavsiye edeceğim bir yer değil. Bknz: Espanola Way
Ocean Drive: Art Deco Binalarla okyanus arasında uzanan uzun cadde. Buraya kadar gelmişken elbette bu binaların olduğu bölgede uzun bir yürüyüş yapılmalı ve kumsalda yürünmeli.
Lincoln Road: burası Miami'nin alışveriş caddesi. Bence şehrin okyanus kenarındaki bölgesinin en güzel ve keyifli bölgesi. Trafiğe kapalı alanda uzun bir caddenin iki tarafına sıralanmış büyük mağazalar, kafeler ve restoranlar var.
Little Havana: Bence buraya bir giden pişman bir de gitmeyen! ''Gidin diyenlerin'' ne sebeple ''gidin, mutlaka görün!'' dediklerini ne yazık ki anlayamadık.
Bir akşam üzeri otelimizin önünden taksiye binerek Little Havana'ya gitmek için 26$ ödedik. Buradan ilk dersi çıkardık:Taksiye binmeden önce gideceğin yerin mesafesini öğren. Uzun bir yolun ardından Little Havana'ya vardık. Ya da taksici bizi kandırdı çünkü yaşadığım duygunun aynısına bir kez de Los Angeles'da Sunset Bulvarı'nda kapılmıştım. Önümde upuzun bir yol vardı ve bu yolun üzerinde herhangi bir yaşam belirtisi yoktu. Burada II. ders üzerinde düşündüm: Bu tarz bilmediğin, etnik yerleşimlerin olduğu yerlere mümkünse gündüz git. Derdin ne?
Little Havana'da da yaşam durmuştu ve saat daha akşamın yedisiydi. Sıkı sıkı tuttuğum Kuzey'le yolda yürürken burada ne işimin olduğunu soruyordum kendime.Yolda ilerledikçe ateşin yanmakta olduğu bir anıtın önünden geçtik. Bu anıtın karşısında bir nebze popüler olduğu belli olan pub tarzı bir yer vardı. Kübalı sanatçıların duvarlara çizilmiş portrelerinin olduğu az sayıdaki binayı geçip karanlığın içine doğru ilerledik. (Fotoğraf çekmek için cep telefonumu cebimden çıkarmanın uygun olmadığını düşündüm) Gelirken ki ''Taksi de çok tuttu!'' şeklindeki söylenmemi unutup, ''Selçuk bir taksi çevir!'' dedim.''Bulursam çeviririm!'' cevabı ile en yakın otobüs durağına kadar yürüdük. Allahtan toplu taşıma Amerika'da çok gelişmiş de kırk dakikalık bekleyişten sonra otobüsün nereye gittiğine bakmadan gelen ilk otobüse atladık. Downtown'a gitmek için 6$, buradan South Beach Bölgesi'ne gitmek için de bir 6$ daha verdik. Böylece 38$ ödeyerek otelimizden Little Havana'ya gitmiş, sonra da otelimize geri dönmüştük. O kadar acıkmıştık ki, otele gelip açlığımızı muzla bastırıp uyuduk. Little Havana için mutlaka gidin diyen kimdi şimdi onu arıyorum. Küba'yla ilgili tüm bilmek istediklerimi Küba'da öğrenmem gerektiğini böylece uygulamalı olarak öğrenmiş oldum. Siz de benim gibi merak ediyorsanız, gidin ve amma da gazlamışlar diyerek geri dönün.
Espanol Way: South Beach Bölgesi'nde yemek yemek için en güzel bölge burası. Kısa bir ara sokaktan bahsediyorum. Küba yemeklerinden Meksika yemeklerine, Meksika yemeklerinden İtalyan restoranlarına ve deniz ürünlerine her seçenekte yemek bulabileceğiniz çok güzel bir yer. Açık havada nefis yemeğinizi yiyebilir, şarabınızı biranızı keyifle içebilirisiniz. Kesin öneri!
 |
Bu amcanın bu restoranın sahibi olduğunu düşünüyorum! Yine de içerde harıl harıl yanan taş fırını görünce amcanın bakışlarından falan korkmadık, akşam buraya geldik. Nefis, evet kesinlikle nefis bir pizza yedik. |
Five Guys: Miami'nin birçok köşesinde denk gelebileceğiniz bir fast food zinciri. Biz ilk kez Washington Avenue'dakinde yedik. Nefis hamburgerleri var. Acıktıkça ve denk geldikçe yedik valla. Patatesleri de Amerika'nın birçok yemek dergisi tarafından en iyi patates kızartması seçilmiş ama bizimkiler kabuklu patetses olayını çok sevmediklerinden birinciliği vermediler. Ben çok beğendim :)
Sawgrass Mill: Miami'ye en yakın outlet. Otelinizden ya da sokaklarda rastlayacağınız tur ajentalarından ulaşım alabilir ya da araba kiralamışsanız kendi başınıza gidebilirsiniz. Gİdiş ortalama 1.5 saat sürüyor. Gittiğinize değecek kadar çok mağaza var. Biz iki kişi ve bir de çocuk için 80$ verdik.
Bayside Marketplace: Forrest Gump filmini seyrettiniz mi? Elbette seyrettiniz. Hem de kim bilir kaç kez? İşte burada Forrest Gump filminde görüp de sevdiğimiz Bubba Gump Restoran'ın çekildiği yer. Karidesin her çeşidini sipariş edebilir, nefis clam chowder (kıvamlı bir midye çorbası) içebilir, Forrest Gump hediyeliklerinden birini alabilirsiniz.Her koşulda bir hayalinizi daha gerçekleştirmiş olacak ve nefis karidesleri mideye indirmiş olacaksınız.
 |
Bayside Marketplace'in önünden çekilmiş bir fotoğraf. |
Bal Harbour: ''Ünlü mağazaları arayanlar ve ben Amerika'ya getirdiğim tüm paramı burada harcayacağım. Nasıl olsa kredi kartım da müsait, bir daha mı gelicez dünyaya?'' diyenler bu alışveriş merkezine gelebilir.
Aventura Mall: Şehrin dışındaki outlet'e gidemeyenler, benim Bal Harbour'da harcayacak kadar çok param yok diyenler, çok yakın olmasa da Miami'de ulaşabilecekleri bir alışveriş merkezi daha var. Taksiye binmenizi tavsiye etmem. Gerçekten çok tutuyor. Araba yoksa otobüs tek seçenek. Yol bir saatin üzerinde sürüyor. Çok pahalı markaların yanında Victoria's Secret, Abercrombie gibi daha ulaşılabilir markaların da olduğu güzel bir alışveriş merkezi.
Etiketler: art deco district, aventura mall, bayside marketplace, bubba gump, espanol way, five guys, forrest gump, little havana, miami, miami gezi notları, miamide nerelere gitmek gerekir, sawgrass mill, south beach