Liste 10: Önemsememeniz gereken şeylerin listesini yapın.

52 Liste Projesi

Liste 10: Önemsememeniz gereken şeylerin listesini yapın.

Bu liste biraz negatif bir yaklaşım içermiyor mu sizin için de? Bana öyle geldi. Üstelik bugün pek de keyifli bir günümde değilim. Hani atlasam mı acaba diye düşünmedim değil.


Yaşadığım toplum ve canım ülkem

Az önce Selçuk aradı. Arabasının yan aynaları yine çalınmış. Evet, ikisi birden ve ikinci kez. Kozyatağı Carrefour'un otoparkından. Muhtemelen sinirinin geçmesini bekleyip, arabasını servise park edecek ve sonra bir taksiye atlayıp eve gelecek. 
Geçen sefer başımıza bu olay geldiğinde çok şaşırmıştık. Polise gidip rapor tutturduğunda durumu şöyle anlatmış  polis memuru. Arabasının aynasının başına bir şey gelen insanlar oto sanayideki çıkma parça satan insanlara gidiyorlarmış. Şu model için iki ayna lazım diyorlarmış. Var mı?
Parçacı da şöyle cevap veriyormuş: Şu anda yok abi ama iki güne kalmaz gelir. Merak etme. 

Arz talep meselesi yani. Servise gidip para vermek istemeyen vatandaş, ucuza ayna alabilmek için kendisi adına parça bulunmasını talep ediyor. Ne olacağının pek tabii farkında ama kimin umrunda. 

Çok çirkin olacak biliyorum ama sahiden yaşadığım şu toplumun kansız, hırsız, omurgasız, karaktersiz insanlarını sahiden önemsememek istiyorum. Gerçek düşüncem bu! Kıvırmadan da söylüyorum. Çünkü yukarıda anlattığım olayın çok daha fazlasını zaten her gün görüyorum. Öylesine kızgınım ki. Her türlü pislik, yalan dolan bizde. Ve yaptığımız tüm bu çirkinliklerini matah bir şeymiş gibi anlatıyoruz. 
Yarın bizim arabanın çalınan aynaları biri tarafından satın alınacak. O adam utanmadan gidecek ve hırsıza çaldırdığı eşyanın parasını verecek. Bunu yapan adamın o arabayı alacak parası var ama kırılan aynası için kaskosundan kestireceği ya da cebinden vereceği parası yok. Niye versin ki? Hırsızlık yaptırmak varken. Velhasıl üzgünüm. Sahiden insanlığa inancımı her gün sorgulatan bu toplumun bir üyesi olduğum için üzgünüm.

Daha ne olsun? 
Söyleyecek hiçbir şeyim yok. Buraya negatif bir şeyler yazmak istemiyorum. Belki sinirim geçince kaldırır bu yazıyı daha güzel bir zamanımda daha güzel şeyler yaşarım. Gelecek günlerin bu ülke için çok daha parlak olacağını düşünmüyorum. O yüzden samimiyetle Tanrı'dan bana katlanacak güç vermesini diliyorum. Ülkenin başka köşelerini bilmiyorum ama İstanbul'da yaşam öyle çirkin ki insanın çelik gibi iradesinin olması lazım. Keşke fark etmeden yaşamayı öğrenmenin bir yolu olsa. 

İşte böyle.